Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Edirne’deki eğitim paydaşlarıyla buluştu. Eğitimcilerin talep ve önerilerini dinleyen Özçağdaş, eğitim sisteminde yaşanan sorunların çözüme kavuşması için Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başta olmak üzere tüm yetkililere çağrıda bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Edirne’ye geldi. Özçağdaş, sabah saatlerinde Edirne Belediyesi Meriç Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen toplantıda kentteki eğitim paydaşlarıyla bir araya geldi. Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya; CHP Edirne İl Başkanı Av. Harika Taybıllı, CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, ilçe başkanları, kadın ve gençlik kolları üyeleri, partililer ve çok sayıda eğitimci katılım gösterdi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Taybıllı, eğitimde yaşanan sorunları görüşmek üzere Edirne’ye gelen Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş’a teşekkür etti.
Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın da, eğitim alanında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise, eğitim sisteminde büyük sorunlar olduğunu ifade etti.
Özçağdaş, “Edirne Valiliğini okul yemeği koalisyonu ve diğer bileşenleriyle birlikte yapmış oldukları ücretsiz su, simit, poğaça dağıtımı gibi dezavantajlı bölgelerdeki açlığa karşı verdikleri katkı, spor kursları gibi konular nedeniyle tebrik ediyorum. Bu Türkiye için de örnek bir uygulama. Deprem bölgesinde de her gittiğimiz ilde bunun çağrısını yapmıştım ama bu Sayın Milli Eğitim Bakanına da başka bir görev yükler. Eğer Edirne’de öğrencilere ücretsiz temiz su verilebiliyorsa Türkiye’nin geride kalan 80 ilinde de, başta deprem bölgesi olmak üzere çocuklarımıza ücretsiz temiz su verilebilmelidir. Tıpkı ücretsiz bir öğün okul yemeği gibi. Türkiye’de yapılan bütün araştırmalar öğrencilerin 1/3’ünün en iyimser rakamlarla ciddi bir yoksullukla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer okul öncesi öğrencilerine ücretsiz okul yemeği uygulaması başlatmıştı. Maalesef mevcut Milli Eğitim Bakanı’nın ilk değiştirdiği işlerden birisi bu oldu. Oysa sadece okul öncesi değil; ilköğretim ve ortaöğretime de ücretsiz yemek gelmesi gerekiyordu.” dedi.
Özçağdaş, Trakya Birlik İlkokulu ile Vali Fahri Yücel İlkokulu öğrencilerinin aynı binada eğitim görmesini de eleştirdi.
Özçağdaş, “Benim aldığım bilgilere göre Gazi İlkokulu, Meriç İlkokulu, Mimar Sinan Ortaokulu ve Trakya Birlik yıkılmış durumda. Bu nedenle de Trakya Birlik Vali Fahri Yücel İlköğretim Okulu’nda birlikte eğitime görüyor. Birleştirilmiş eğitim daha önce de söyledim, sabahın kör karanlığında, akşamın kör karanlığında çocuklarımızın kendi uyku düzenini bozan, onların güvenliklerini olumsuz yönde etkileyen, ailelerinin çalışma yaşam ritmini bozan ve onların öğrenme kapasitelerini olumsuz yönde etkileyen bir uygulamadır. Edirne’de tek bir okulda var gibi gözüküyor şu anda öncelikle. Buradan il milli eğitim müdürümüze sesleniyorum; Edirne’de bir birleştirilmiş okul sorunu kalmamalıdır. Bu bir bina kiralayarak olabilir. Bu bir başka tesisten yararlanarak olabilir ama 2024-2025 eğitim öğretim yılına Edirne birleştirilmiş okul uygulamasına son vererek başlamalıdır.” şeklinde konuştu.
“Milli Eğitim Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı’yla eş başkan haline dönüşmüş.” diyen Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı’na görevlerini hatırlattı.
Özçağdaş, “Ortaokul seviyesinde yurt açmalar, bu yurtlara çocukların gitmesi için her türlü katkıyı yapmalar, mevcut yurtlara devletin parasal destek vermesi ve yoksul ailelerin çocuklarını oraya çekmek için bunu bir fırsat olarak kullanılması. ÇEDES adı verilen kerameti kendinden menkul birtakım görevlilerin sınıflara girerek ‘annen öldü, ağla çocuğum’, ‘bak burada bir mezar var, bak çocuğum.’, ‘Şurada bir maket bunun çevresinde ibadet edelim’ gibi hiçbir pedagojik karşılığı olmayan ve buna karşılık camilerde bowling oynatan akıl tutulması işler var. Milli Eğitim Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı’yla eş başkan haline dönüşmüş. Milli Eğitim Bakanlığıyla birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı ülkenin kendi tabiriyle söylersem maarif işlerini organize ediyorlar. Milli Eğitim Bakanı’na kendisinin milli eğitim temel kanunuyla görevlendirilmiş bir devlet memuru olduğunu, bir kamu görevlisi olduğunu hatırlatmak isterim. Diyanet İşleri Başkanı ülkenin itikadi anlamda, inanç anlamında işlerini yerine getirecek, Milli Eğitim Bakanı da eğitim alanında işleri yerine getirecek. Buradan bu görevini, bu anayasal, üzerine yemin ettiği görevini bir kere daha hatırlatıyorum. Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine, başta Sayın Bakan olmak üzere asıl olanın laik bilimsel, kamusal parasız eğitim olduğunu bir kere daha hatırlatıyorum. Öyle nitelikli okullarınız olmalı ki vatandaşlar çocuklarını devlet okullarına göndermeli. Siz bu eğitim sistemini mahvettiniz. Niteliğini kaybetmesine neden oldunuz. O yüzden bu piyasalaşma sevdasından vazgeçin, eğitimi gericileştirme sevdasından vazgeçin.” dedi.