Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, buğday alım fiyatlarında uygulanan sistem hakkında açıklamalarda bulunarak, “6 bin 50 lira fiyat açıklanıyor ve bin lira da sonbaharda vereceklerini söylüyorlar. Burada TMO kendini garanti altına almak istiyor. Ama aynı TMO 13 tane ihale yaptı ve tarımı yöneten bir ithalat ofisi haline geldi.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, buğday alım fiyatları hakkında açıklamalarda bulundu. Açıklanan fiyatın yeterli olmadığını belirten Gaytancıoğlu, alım sisteminde uygulanan politikaları da eleştirdi. Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ürün veren üreticilere ton başına verilecek bin liranın sonbaharda ödeneceğini ve böylece TMO’nun kendisini garanti altına almak istediğini söyleyen Gaytancıoğlu, bu süreçte TMO tarafından 13 adet ihale yapılmasına da tepki gösterdi.
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Biz Tarım Bakanlığı bütçesini 2-3 katına çıkarttık diyemiyorlar. Maliyetleri düşürürüz demiyorlar. Bakın gıda krizi konusunda sürekli uyarıyoruz. Ben sene başında ekmek 6 lira olacak dediğimde, ekmek 2,5 liraydı. Ekmek adım adım 6 liraya gidiyor. Daha da aşacak. Çünkü Dünyada bir kuraklıkta var. Hindistan’da bütün buğdaylar neredeyse yandı. Sizin doğayı kontrol etmeniz mümkün değildir ama üretimi garanti altına almanız mümkündür. Üreticiyi, üretimi desteklemeniz, üretimden kaynaklanan dalgalanmaları önlemeniz mümkündür. Edirne’de ve Türkiye’nin her yerinde Ziraat Odası Başkanları toplanıyor; 8,5 lira fiyatın altına imza atıyorlar. 6 bin 50 lira fiyat açıklanıyor ve bin lira da sonra vereceğiz diyorlar. Sonra ne zaman? Sonbaharda. Sonbahar Eylül’de başlıyor, Kasım’da bitiyor. Yani net bir tarih yok. Yani diyor ki; ben size 7 bin lira fiyatı vereceğim, bana ürünü teslim ederseniz. Toprak Mahsulleri Ofisi kendini garanti altına almak istiyor ama aynı Toprak Mahsulleri Ofisi 13 tane ihale yaptı; tarımı yöneten bir ithalat ofisi haline geldi. Türkiye’de tarımsal üretim garanti altındadır demelerini beklerdik. İkinci ürünü desteklemeler görmek isterdik. Maliyetlerin düşürülmesi yönünde bir takım politikaların izlenmesini görmek isterdik. Dünyada petrol fiyatlarının aşırı derecede arttığı bir ortamda, Türkiye’nin minibüsçüye, kamyoncuya, çiftçiye, mazotla emeğini sağlayan işletmelere fiyatları düşürmesini beklerdik. Ama bu yönde bir çalışma yok ve özellikle Rusya-Ukrayna koridorunu açacağız dediğine göre, hala ithalattan medet umuyorlarsa fiyatlar daha da yükselecektir. Bundan dolayı endişeleniyorum. Şu anda bizim buğdayda 8 bin 500 lira fiyat istememizin nedeni, tüketiciyi de düşünmek içindi. Hem üreticiye yüksek fiyat verelim hem de Toprak Mahsulleri Ofisi fırıncıya fiyatı yarı yarıya verebilirdi. Böylece ne üretici etkilenirdi, ne de tüketici.” dedi.
