20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle basın açıklaması yapan Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Ercin, “Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, çocukların üstün yararını öncelemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Nur Yılmaz Ercin, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Çocukların pek çok sorunla karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Ercin, çocukların üstün yararı için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Ercin tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 20 Kasım 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesi’ni, ayrıca 20 Kasım 1989’da Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi kabul ettiği gün. Ülkemizde ‘Çocuk Hakları Günü’ 1990 yılından bu yana kutlanmaktadır.
Irk, din, dil, etnik köken ayrımı yapmadan tüm çocukların üstün yararını önceleyerek, beslenme, barınma, sağlık, eğitim gibi temel hakları için farkındalık yaratmayı amaçlayan bu anlamlı gün, son yıllarda ne yazık ki, her türlü şiddetten korunması gereken çocukların, ihmal, cinsel istismar, ekonomik sömürü ve cinayet mağduru olmaları nedeniyle bir anma gününe dönüşmüştür.
2016 yılından bu yana yerelde çocuk hakları alanında farkındalık yaratma ve bilinçlendirme amacıyla kurulmuş olan Edirne Çocuk Hakları Derneği’nin de bu atmosferde kimi zaman çok farklı çabalara girişmek zorunda kaldığını belirtmek isteriz. Zira, kamuoyunun çok iyi bildiği gibi, son yıllarda çocukların iyi eğitim, nitelikli sağlık, hijyenik ve güvenli park ihtiyaçlarından söz etmek son derece lüks beklentiler haline geldi. Geçtiğimiz yıl, 20 Kasım’da savaşta ölen çocuklar varken kutlama yapamayız dedik ve anma gerçekleştirdik. Çünkü artık çocukların yaşam hakkı için ses çıkarmamız gerekiyordu. Yaşam hakkından mahrum bırakılmış çocuklar için iyi bir eğitim modeli istememizin hiçbir manası yoktu. Öncesinde depremde hayatını kaybeden, enkaz altından sağ çıkarıldıktan sonra kaybolan çok sayıda çocuk varken yine bir yerlere sesimizin ulaşması gerekiyordu. Bitti derken bir diğeriyle karşı karşıya kaldığımız bunca felaket hepimizi derinden sarstı. Ancak, en büyük zararı çocuklar gördü. Doğal afetlerde de savaşlarda da en ağır bedelleri ödeyenlerin, üstelik sorumlusu olmadıkları halde, çocuklar ve kadınlar olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Depremlerden, savaşlardan sağ çıkan çocuklar ise bugün derin yoksulluk ağında. 10 çocuktan 3’ü yoksul. 5 çocuktan 1’i çalışıyor. Çıraklık eğitimi alanındaki çocuklarla birlikte yaklaşık 1,5 milyon çocuk işçiden söz ediliyor. Tarlada, bahçede, sanayide üstelik çoğunlukla güvenliksiz ve güvencesiz olarak çalışan çocuklardan bahsediyoruz. 11 yılda 716, bu yılın ilk 7 ayında 45 çocuk işçiyi iş cinayetinde kaybetmişiz. Ocak 2024’te Büyükçekmece’de kafası demir bükme makinesine sıkışınca hayatını kaybeden 14 yaşındaki stajyer Arda Tonbul’u, yetkililer unutmuş olabilir ama biz unutmuyoruz. Ayrıca, dilendirilen, zorla evlendirilen küçücük çocukları da.
Açlığın ve yoksulluğun içerisinde doğan her çocuk aslında bütün haklara sahip! Ancak edinemiyor, o haklara ulaşamıyor! Bütün mesele de bu!
Çocukların derinleşmediği durumda dahi yoksulluktan olumsuz etkilendiğini, temel hakları olan bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı gelişim hakkının son yıllarda nasıl ellerinden alındığını biliyoruz. Eğitim hakkından yararlanırken ekonomik zorluklar yüzünden gelişimlerinin nasıl olumsuz etkilendiğini çok yakından takip ediyoruz. Çocukların 3’te 1’i okula aç gidiyor. Nitelikli beslenme olmadığında çocukların ne gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşabileceğini anlatmamıza gerek yok. Bir süredir, pek çok farklı ülkede uygulanan ücretsiz okul yemeği projesinin ülkemizde de hayata geçirilmesi için sivil toplum örgütleri büyük bir çaba içerisinde. İstedikleri şey sadece okullarda bir öğün ücretsiz yemek. Her gün bir öğün ücretsiz yemeğin okul devamsızlığını ortadan kaldırması bir yana, çocukların beslenmesi açısından en azından daha kontrollü bir takibin yapılmasını sağlayacağı ortadayken, yetkililerin bu konudaki reddedici tavırları da son derece düşündürücü. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’nun çocuklar bir öğün ücretsiz yemek yiyebilsinler diye aylardır sürdürdüğü mücadele gerçek anlamda bir hak mücadelesidir ve çocukların olmazsa olmaz ihtiyacı olan beslenme hakkına sahip olamadan diğer hakların anlamsız kalacağının altını çizmektedir. Merkezi ve yerel yönetimlerden bu konuda mazeret belirtmeden sorumluluk almalarını bekliyoruz.
Bitmedi! Son zamanlarda ucundan kıyısından savaştan, felaketten uzak diye sevinmemiz gereken çocukların bir kısmının vahşice katledilmelerine, tacize, tecavüze, her türlü şiddete uğramalarına tanığız. Coğrafyamızın doğusunda koca bir köy, küçücük bir kız çocuğunu yuttu! Batısında hemen yanı başımızda 2 yaşındaki bir bebek cinsel istismar sonucu hayatını kaybetti. Akli dengesi yerinde değil bunların deyip kötülüklerine mazeret aradığımız insanlara bedelini ödetmekte cimri davranan yetkililer bir daha düşünsün. Çocuk ihmalinde, istismarında, taciz, tecavüz, cinayet davasında herhangi birinin ilgilisi, yetkilisi, sorumlusu, karar mercii olan kim varsa, size sesleniyoruz: Önlenebilir cinayetlerin önlemini almadan, ceza indirimini kaldırmadan çocuklar hakkında konuşmayın, Çocuk Hakları Günü’nü kutlamayın! Önce kendi çocuklarınızın gözlerine bir bakın, sonra haftalarca televizyon ekranlarından, sosyal medya paylaşımlarından içimize işleyen Narin’in gözlerine! Çocuklarını elleriyle yok eden bir coğrafya olmak istemiyorsak, Narin’in bakışlarından hepimiz utanç duymalıyız.
Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, çocukların üstün yararını öncelemeye devam edeceğiz. Kadınlara, çocuklara, sokak hayvanlarına dünyayı dar etmeye çalışan bütün kötülüklere inat, samimi bir şekilde sorumluluk üstlenecek olan, tüm resmi, sivil kurum ve kuruluşlarla dayanışma içinde öncelikle çocuklar için elimizden gelen ne varsa yapmaya devam edeceğiz.
Çocuk cenazesi istemiyoruz, çocuklar için ağıt yakmak istemiyoruz.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü gerçekten olması gerektiği gibi kutlamak istiyoruz.
Çocuklar, haklarıyla yaşasınlar istiyoruz. Çocuklar için çocuk hakları hemen şimdi!”