Edirne Bedensel Engelliler ve Ailelerini Koruma Yardımlaşma Derneği Başkanı Dilek Öner, engelli vatandaşlara tanınan koşulların daha da iyileştirilmesini istediklerini söyledi. Öner, “Devlet akülü araç vermek için bile çok ağır kriterler koyuyor. Kalp krizi geçirmek, bir kolun tutmaması gibi. Bedensel engeli olan ve yürüyemeyen herkese akülü araç verilmeli. Bu yaşam hakkıdır” dedi.
Edirne Bedensel Engelliler ve Ailelerini Koruma Yardımlaşma Derneği Başkanı Dilek Öner, engellilerin sorunlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Öner, “Engelliler haftamızı kutluyoruz. Fakat Engelliler haftası ya da Engelliler Gününde değil her zaman anılmak, sorunlarımıza her zaman değinilmesini, çözüm bulunmasını istiyoruz” dedi.
Öner, ağır engelli kişilere bakmakla yükümlü olanlara bakım aylığı bağlanması gerektiğini, sosyal yardımlaşmadan alınan maaş kriterlerinin tekrar düzenlenmesini istedikleri belirtti.
Öner, “Ağır engelli bireylere bakmakta olan vasilere eve gelen gelire göre maaş bağlanıyor. Bir kriter doğrultusunda eve gelen gelirin geçim şartlarına göre belli bir seviyede olsa dahi bakan kişiye bir bakım aylığı bağlanmalı. Yüzde 50, yüzde 95, yüzde 99 ve 100 ağır engelli kişilere raporlar veriliyor. Bizler ÖTV’den faydalanmak için ya da vasiler araçlardan faydalanabilmek için yüzde 90’ın üzerinde olması gerekiyor. Ağır engellilerle bakmakta olan kişiler için bir yere gitmek, park yeri bulmak oldukça sıkıntı. Sosyal yardımlaşma kurulundan maaş alan kişiler var bunlarda da çok ağır kriterler bulunuyor. Düşük maaşlar bağlanıyor. Her ne olursa olsun kişiler engelli maaşı ve bakım maaşı almalı” dedi.
Dernek Başkanı Öner, engelli yakınına bakmakla yükümlü olan kişilerin erken emeklilik hakkı olması gerektiğini söyledi.
Öner, “Bakmakla yükümlü olan kişiler erken emekli hakkını kazanamıyor. Annelerde erken emekli hakkı var. Çalışan işçi memur evlatların anne ya da babasına bakan insanların erken emekli hakları yok. Akülü araçlar bedensel engellilerin yaşam hakları, elleri ve ayakları. Devlet akülü araç vermek için çok ağır kriterler koyuyor. Kalp krizi geçirmek, bir kolun tutmaması gibi. Bedensel engeli olan ve yürüyemeyen herkese akülü araç verilmeli. Şu an devlet Bakülü aracın bir kısmını karşılıyor diğer kısmını ise engelli kişi sosyal hizmetlere başvuruyor ve oradan alıyor. Gelir seviyesi belli bir seviyedeyse devlet onu da ödemiyor kişi kendisi ödüyor. Bu yaşam hakkıdır. Özel kurumlarda yüzde 3 engelli, kamuda yüzde 4 çalıştırılıyor. Bütün engelliler istihdama katılmalı. Topluma katılmalı. Doğalgaz ve elektrikten indirimli faydalanmalıyız. Şu an yapılan medikal yardımları da yeterli değil” dedi.
Dernek Üyesi Mehmet Abdü, tekerlekli sandalyesiyle toplu ulaşımda yaşadığı sorunları anlattı.
Abdü, “Şu anda yüzde 99 bedensel ağır engelliyim. En son yaşadığım olay 19 Nisan’da hastaneye gitmem gerekti ve 2,5 saat durakta otobüs bekledim. Bu süre içinde 3A, 3, 2A, 2B rampa açılmıyor diyerek araca alınmadım. Yine rampa açılmadı, üniversite öğrencileri tarafından arabamla kaldırılıp minibüsün içine yerleştirilerek şehir merkezine ulaşabildim. Ellerini silkeliyorlar, of aman diyorlar, bizi neredeyse ağlayacak duruma getiriyorlar. Ben iki ayda bir hastaneye kontrole gitmek istediğimde ETUS’a binmek istediğimde korkarak evden çıkıyorum” dedi.
