1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Edirne’de coşkuyla kutlandı. Şükrüpaşa İlkokulu önünden Saraçlar Caddesi’ne yürüyen emek ve meslek örgütü temsilcileri, taleplerini sloganlarla haykırdı. Saraçlar Caddesi’nde ortak basın açıklamasını okuyan Türk-İş Edirne İl Temsilcisi Zeki Şişko, “Bugün burada yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizi ilan ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Edirne’de, emek ve meslek örgütleri tarafından kutlandı. 1 Mayıs kutlamalarına Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da katılım gösterdi. Şükrüpaşa İlkokulu önünde toplanarak Talatpaşa Asfaltı boyunca sloganlar atarak yürüyen emek ve meslek örgütü temsilcilerine, vatandaşlar da evlerinin camlarından ve yol kenarlarından destek verdi.
Yürüyüşe katılan emek ve meslek örgütü temsilcileri, yürüyüşün ardından kutlamaların yapılacağı Saraçlar Caddesi’ne geldi.
Saraçlar Caddesi’nde Saygı Duruşunda bulunulması ile başlayan etkinlik, emek ve meslek örgütleri tarafından hazırlanan ortak bildirinin, Türk-İş Edirne İl Temsilcisi Zeki Şişko tarafından okunmasıyla devam etti.
Şişko, “Tüm dünyada işçi sınıfı sayısal olarak hızla büyürken, ücretli emek yaygınlaşırken; biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa, sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor; yetmiyor savaşlarla milyonlar yerinden yurdundan ediliyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık sermaye düzeninin bu ağır tahribatına ses çıkarmasın diye baskıcı rejimler destekleniyor. Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan neoliberalizm bugün dünya halklarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma, daha fazla yıkım ve yarattıkları bu cehennemin bekçisi olarak daha fazla otoriter rejim vaat ediyor. Evet, bu korkunç hikayenin en kötü, en ağır süreçlerinden bir ülkemizde yaşanıyor. Bugün burada memleketin içinde bulunduğu hali uzun uzun anlatmaya, sorunların hepsini sıralamaya elbette ihtiyaç yok. Sadece başkanlık rejiminin sonrasında, pandemide ekonomik krizde ve depremde karşı karşıya kaldığımız hakikat belli; insanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız. Sadece başkanlık rejimi boyunca dört yılda 5,5 milyon işsize 3,5 milyon yeni işsiz daha eklendi. Ücretlilerin sayısı hızla artarken, emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38’den yüzde 25’e düştü; sermayenin payı yüzde 44’ten yüzde 57’ye yükseldi. Sözün özü; evet, memleketi bir şirket gibi yönettiler! Memlekette, hak aramayı, sendikalı olmayı, grev yapmayı engellediler, üstelik bu yaptıklarıyla övündüler. Güvencesiz çalışmayı hemen her alanda hakim hale getirdiler, bizlerin işini, ekmeğini iktidarın ve patronların insafına terk etmeye çalıştılar. KHK’ler ile çalışma hakkını gasp ettiler, Anayasa’yı rafa kaldırdılar, mahkeme kararlarını uygulamadılar. Hak, hukuk tanımadılar. Şirket gibi yönettikleri ülkede salgında, depremde, ekonomik krizde, en ağır bedelleri ödedik ama onların geliri de serveti de katbekat büyüdü. Memleketi şirket gibi yönetenler, bu memleketin tüm değerlerini üreten milyonları yoksullaştırdılar, güvencesizleştirdiler, geleceksizleştirdiler. Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak-hukuk-adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler. Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine. Haklarını savunan kamu emekçileri, iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar. Doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta. Ve nihayet hep dediğimiz gibi gün geldi, devran döndü; bugün artık bir karar anındayız. İşçilere, kamu emekçilere, emeklilere, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, bu günümüze ve geleceğimize büyük zararlar veren; bu ülkeye bu halka zararlı başkanlık rejimine son vermek için yan yana, omuz omuzayız. Ve nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediğimiz; umutlarımızı taleplerimizi haklarımızı bu meydanda haykırıyoruz. Ülkemiz kuşkusuz tarihi nitelikte, kritik bir seçimin eşiğindedir. Yine kuşkusuz, ülkemizi Atatürk’ün hedeflediği muasır medeniyetler seviyesine taşımak için, hiçbir seçim sonucu tek başına yeterli olmayacaktır. Bu ancak ülkeyi emeğiyle var edenlerin haklarını alması ve ilerletmesi ile gerçekleşir. Bugün burada yeni bir başlangıç yapıyoruz. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizi ilan ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından vatandaşlar, şarkılar eşliğinde 1 Mayıs’ı kutladı.