Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Musabeyli Köyü merasının TOKİ’ye verilmesi Edirne’de tepkiyle karşılandı. Konuyla ilgili Edirne Kent Konseyi’nin yaptığı basın açıklamasına katılan köylüler, meraları için mücadele edeceklerini belirtirken, konsey başkanı Nihat Çolak ise, Musabeyli köylülerinin yanlarında olduklarını söyledi. Çolak, “Edirne Kent Konseyi bileşenleri olarak geçimini tarım ve özellikle hayvancılık ile sağlayan Musabeyli köylülerimizin yanındayız. Meralarının vasıf değişikliği yapılarak arsaya ve ranta dönüştürülmesine karşıyız. Meralarımız köylülerimizindir ve köylülerimizin kalacaktır.” ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Musabeyli köyü merasının TOKİ’ye verilmesinin talep edilmesi, Edirne halkı tarafından tepkiyle karşılandı. Konuyla ilgili Edirne Kent Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasına Musabeyli köy muhtarı ve köylüler katıldı.
Edirne Kent Konseyi Başkanı Nihat Çolak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Edirne İl Özel İdaresinden sosyal konut projesi için Musabeyli köyü merasının mera vasfından çıkarılmasını talep ettiğini belirterek, 2 bin 700 dekar meranın 1110 dekarında vasıf değişikliği yapılmak istendiğini söyledi.
Çolak, “Bu kadar mera alanın arsa olarak kullanılması ile köyümüzde hayvancılık tamamen bitecek ve köyün etrafı beton yığınları ile dolacaktır.Köyümüze ait mera ve etrafındaki tarım arazileri zamanla ranta açılacaktır. Bu olay kabul edilemez ve meralarımız sadece hayvancılık yapılması için kullanılan birer otlakıyedir. Mera olarak da kalmalıdır. Tarım alanları ve meralarımız beton yığınlarına dönüşmesin. Bizler, Edirne Kent Konseyi bileşenleri olarak geçimini tarım ve özellikle hayvancılık ile sağlayan Musabeyli köylülerimizin yanındayız. Meralarının vasıf değişikliği yapılarak arsaya ve ranta dönüştürülmesine karşıyız. Meralarımız köylülerimizindir ve köylülerimizin kalacaktır. Meralarımız sadece köylülerimizin hayvanları için yaşam alanları değil, aynı zamanda arıların, böceklerin, tavşanların v.b yaban hayatında yaşam alanlarıdır. Bunun için de meralarımız ve ormanlarımız yapılaşmaya açılmamalı, amacı dışında da kullanılmamalı ve mera olarak kalmalıdır.Bu sefer vermeyeceğiz. Daha önce TOKİ Edirne’de çeşitli girişimlerle istemediğimiz alanlara inşaat yapmış olsa da bu sefer köylü halkı burada. Onlar istemeden hiçbir şey yapılmaması gerekiyor. Bu kararı veren iktidar yöneticilerine sesleniyorum. Ya siz nasıl bir gözlük takıyorsunuz. Size o gözlükler ne gösteriyor, siz nereye baksanız inşaat alanı görüyorsunuz. Her gördüğünüz yere inşaat yapma girişiminde bulunuyorsunuz. Meriç nehri de aynı, nehir kenarları da aynı. Başka yer mi yok. İkinci bahçe yaratın, ikinci parklar yaratın.Edirne’de yapılaşma için imarın gelişmesi için alanlar var. Sizin merada ne işiniz var? Buradan iktidar temsilcilerine ve yerel temsilcilerine sesleniyorum; bu konudan bilginiz var mı? Onlardan bir açıklama bekliyoruz. Sizin bilginiz var mı? Kim verdi bu kararları, kime sordunuz? Edirne milletvekillerine de sesleniyorum. Sesinizi duymak istiyoruz. Bu konuya ne diyorsunuz? Edirnelilerin oylarını aldınız, her partiden milletvekillerine sesleniyorum, açıklama yapın, bilginiz var mı? Milletvekili adaylarına da sesleniyorum, ‘yapacağız edeceğiz’ değil, adaysanız bizimle sahada burada olun. Bu konunun takipçisiyiz. Eğer ısrarlarına devam ederlerse vazgeçmezlerse köy alanında da bütün köylülerle bütün gücümüzle orada olacağız.” ifadelerini kullandı.
Musabeyli Köyü Muhtarı Kamil Ekici ise, köyün merası için 62 sene mücadele verdiklerini söyledi.
Musabeyli Köyü Muhtarı Kamil Ekici “Köyümüzde 62 sene mera davası için mücadele verdik. Avukatlara verdiğimiz paralarla Musabeyli köyüne şehir kurardık. Mera bizim olmazsa olmazımız. Buna var gücümüzle karşıyız.” dedi.
Basın açıklamasına katılan köylü kadınlar da, köylerinin merasını vermek istemediklerini söylediler.
Fatma Ekici, “Benim 50 tane büyükbaş hayvanım var. Ben nerede otlatacağım, nereye götüreceğim. Apartmanları mı yiyecek hayvanlar? Yaz gelsin hayvanlarımızı meraya salalım diye çabalıyoruz. Yem pahalı, bir günde on çuval yem veriyorum hayvanlarıma. Süt, et pahalı diyorlar ama bir de onun hesabını yapsınlar. Sütümüze zam geldi mi yaygara oluyor, ete zam geldi mi şikayet oluyor.” dedi.
Aysel Ekici, “Cumhurbaşkanımız da bizi duysun, biz meramızı vermeye razı değiliz. Biz hayvancılıkla geçiniyoruz. Hayvan bakmasak süt, peynir, et bulamazsınız.” dedi.
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, büyük bir iklim krizinin geldiğini belirterek, böyle bir talebin kabul edilebilir bir yanı olmadığını ifade etti.
“Öyle bugün merayı yıktık yeni bir mera oluşması binlerce yıl sürüyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bunlardan haberi yok mu, meralarımızı taş ocaklarına kıyıyor. Kaç tane meramız darmadağın oluyor. Kaç tane meramız gitti. Büyük bir iklim krizi geliyor, bunu hissediyoruz da zaten yağmur yağmıyor. Doğal yapılarımızı yıktıkça, oralara betonlar döktükçe, maden ocakları taş ocakları açtıkça doğanın dengesini bozuyoruz. Altındaki su kaynaklarını kaçırıyoruz. Bakanlığın verdiği izinler, şirketlere ot karşılığı meraların verilmesi! Nedir bu ot bedeli, bin yılda oluşmuş bir meranın otun değerinin karşılığı mıdır?” dedi.
