Edirne Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Aydın, 6 yaşındaki kız çocuğunun 29 yaşındaki erkekle evlendirilmesi haberlerine ilişkin yaptığı açıklamada, “Kız ya da erkek çocukların istismar haberleri kamuoyunun vicdanını yaralamakta ve infial yaratmaktadır. Ana kuzusu dediğimiz, oyuncakla oynayacak yaşta bir çocuğun, evlilik gibi yetişkinlerin bile zorlanabildiği çok ciddi bir birlikteliğin içine atılması insan haklarına aykırıdır, dini inanışlar bahane edilerek kabul edilemez.” dedi.
İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kızını, 29 yaşındaki bir erkekle imam nikahıyla evlendirdiğine dair haberler, Türkiye gündemindeki yerini korumaya devam ediyor. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Edirne Çocuk Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, gündeme gelen bu tür olayların toplumda infial yarattığını ifade ettiler. Dernek adına basın açıklamasını yapan Yusuf Aydın, konunun takipçisi olacaklarını belirtti.
Aydın, “Çocuk istismarı her geçen gün artmakta; tarikat ve cemaat gibi oluşumlar tarafından barınma ve eğitimi sağlanan kız ya da erkek çocukların istismar haberleri kamuoyunun vicdanını yaralamakta ve infial yaratmaktadır. Laikliğin, hukuksal, toplumsal ve politik açıdan neden son derece önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Herkesin malumu olduğu kadar devlet erkinde olanların da bilmesi gerektiği gibi, 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu 30/11/1925 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir ve halen yürürlüktedir. Anayasa ve yürürlükteki yasal düzenlemelere göre tarikat, cemaat gibi yapılanmaların olması mümkün değilken, bu oluşumlar şirketleşmekte ve kurdukları vakıflar aracılığıyla faaliyetlerde bulunmaktadır. Çocuklarımızın sağlık, barınma, beslenme, eğitim gibi tüm temel ihtiyaçlarının karşılanmasından devlet sorumludur. Devletin sorumluluklarını Vakıf adı altında kurumsallaşmış dini oluşumlara devretmesi, paylaşması kabul edilemez.
Ana kuzusu dediğimiz, oyuncakla oynayacak yaşta bir çocuğun, evlilik gibi yetişkinlerin bile zorlanabildiği çok ciddi bir birlikteliğin içine atılması insan haklarına aykırıdır, dini inanışlar bahane edilerek kabul edilemez. Her istismar olayı toplumda derin kaygı, mutsuzluk ve güvensizlik yaratmaktadır. Çocukları güvenli bir ortamda çağdaş eğitim almış görevlilere emanet etmek istiyoruz. Devlet, binlerce atanamayan öğretmeni varken dini vakıflara okullara eğitim verdirmekte, barınma için yurtlar açması gerekirken çocukları dini oluşumların yurtlarına mecbur bırakmakta. Oysa, Devletin, koruyucu, kollayıcı ve geliştirici yasal düzenlemelerin sosyal hayatta uygulanmasını sağlaması zorunludur. Çocukların istismardan korunması için, istismara uğrayan çocuklara karşı bu suçu işleyen kişilere özellikle yaşça büyük yetişkinlere ağır cezalar verilmesini; çocuklara istismarı kolaylaştıran, yardım eden kim olursa olsun istismar eden gibi cezalandırılmasını talep ediyoruz. İstismarla ilgili soruşturma ve açılan davalarda çocuğun yüksek yararı düşünülerek çocuğun defalarca aynı olayı yaşamaması için tüm delillerin toplanması ve kovuşturmanın yıllarca sürmemesini, istismara uğrayan çocuğa vakit geçirmeden derhal psikolojik destek sağlanmasını ve bu desteğin ruh sağlığı düzelene kadar sürdürülmesini talep ediyoruz. Edirne Çocuk Hakları Derneği olarak, 6 yaşındaki kız çocuğunu istismar eden kişi ile istismarına sebep olan ailesi hakkında açılan davaya, tüm çocuk hakları savunucusu derneklerin, baroların, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm duyarlı vatandaşlarımızın takipçi olmasını; suçluların cezalandırılması için hukuki desteğin sağlanmasını ve mağdur kızımıza destek olunmasını önemle istiyoruz.”