Edirneli tava ciğeri dükkanı işletmecisi ve iş insanı Aydın Doğan, Edirne Valiliği tarafından kentteki tarihi konakların restorasyonu için başlatılan proje kapsamında Sabuni Mahallesi’nde bulunan konağı restore ettirmeye başladı. Doğan, tarihi konağın butik otel olacağını açıkladı.
Edirne Valiliği, 2018 yılında Selimiye Camii, Eski Cami, Üç Şerefeli Camii ve Kaleiçi semtindeki konakların da dahil olduğu ‘Tarihi Konakların İhyası’ projesini başlattı. Proje çerçevesinde birden fazla mirasçısı olan ve restorasyon konusunda Anıtlar Kurulu’na takılan 463 adet konak tespit edilirken, 123 konak ise metruk olarak belirlenerek restore edilmesi için mülk sahiplerine tebligat gönderildi.
Edirne’nin meşhur tava ciğeri dükkanı sahibi ve iş insanı Aydın Doğan, ‘Tarihi Konakların İhyası’ projesi çerçevesinde, Sabuni Mahallesi’nde yer alan 19’uncu yüzyıldan kalma iki bitişik konağı devralarak restorasyon çalışmalarına başladı.
Edirne’nin tarihi yapılarının yabana atılmamasını söyleyen Aydın Doğan, yatırımcılara destek çağrısında bulundu.
Doğan, “Turizme katkısı olacağına kesinlikle inanıyorum. Ciddi derecede bu konularda yatırımlarımız var. Neden bir Safranbolu olmasın ki burası? Neden bir Eskişehir olmasın burası yani? Yani bu konuda bütün yatırımcıların bence Edirne’yi yabana atmaması lazım. Ona göre Edirne’ye destek çıkıp bu tür şeylere yatırımcı olmalarını buradan davet ediyorum” dedi.
Projeye gönüllü olarak katıldıklarını ifade eden Doğan, “30 sene sonra bizim için onur kaynağı olacak.” dedi.
Doğan, “Bu Çevre Şehircilik Vakfı’nın bir projesi, Sayın Valimizin destekleriyle. Burada görmüş olduğunuz konak Osmanlı döneminden bugüne kadar kendini koruyarak gelmiş ama artık ayakta duracak durumda değil. iki konak var yan yana ve yapısal durumlarından dolayı, maddi imkansızlıklardan dolayı terk edilerek, Çevre Şehircilik Vakfı’na devredilmiş. Çevre Şehircilik Vakfı da bize böyle bir teklifte bulundu; ‘Böyle bir konakla şehre katkınız olmasını ister misiniz? Böyle bir yapının içinde olmak ister misiniz? Böyle bir oluşumun içinde olmak ister misiniz?’ dendi, biz de kabul ettik. Biz sadece kendimiz gönüllü olarak böyle bir yapının içinde, böyle bir yapılaşmanın içinde bizim de bir payımız olsun istedik. Yarın öbür gün, 30 sene sonra geçerken burası Aydın Tava Ciğer tarafından tefriş edildi, düzenlendi denmesi bizim için onur kaynağı olacak.” şeklinde konuştu.
Doğan, konakların içerisindeki Osmanlı döneminden kalma değerli motifler olduğunu belirterek, bu motiflerin aslına uygun olarak tekrardan yapılabilmesi için söküldüklerini söyledi.
Doğan, “Yaklaşık buranın resmi süresi Anıtlar Kurulu ve Çevre Şehircilik’in bize vermiş olduğu süre 18 ay gibi bir süre. Bu 18 aylık sürede biz öyle tahmin ediyoruz ki 15 ayın sonunda burayı halka açmayı ve görsel olarak artık herkesin görebileceği bir boyuta getirmeyi düşünüyoruz. 15’inci ayın sonunda büyük bir ihtimal, bir terslik olmazsa sizlerin daha net görebileceği bir yapı çıkacak, mimarı çıkacak. Her şey aslına uygun restore edilecek. Bu binanın hepsi komple yıkılacak. Ama tarihi bina olduğu için biz tabii parçaları sökerek gidiyoruz. Sökerek gittiğimiz için çok uzun sürüyor. İçerisinde ahşap oyma işçilikleri var, tavan süsleme işçilikleri var, kalem işçilikleri var. Bunlar hep Osmanlı dönemine ait, bugüne kadar gelen o günün tarih sanatını, toplumsal figürleri ortaya koyan bir yapı durumu var içeride. Hepsini aslına uygun tekrar restore edileceği için hepsini sökerek gidiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Doğan; “Bizdeki konak iki konak olduğu için 11 odamız var bizim de. Takdir edersiniz ki o dönem eki şartlar ve günümüzün koşulları, iki sığınağımız var altta. Sığınaklar da işte o günün şartlarında yaşayan ev sahipleri, soğutma olarak kullanıyor, kiler olarak kullanıyor, mutfak olarak kullanıyor. Zaten işin en zor kısmını, bize zaman ayıracak kısmı da kiler dediğimiz bodrum bizi çok uğraştıracak. Çünkü ne olduğunu görmediğimiz bir durum var ortada. Hepsi örtülmüş, yıkılmış zamanla tahribata uğramış.” dedi.
iki konağı birleştirerek, bir butik otel haline getirmeyi planladıklarının altını çizen Doğan, ”Tabii bu proje çevre şehircilik tarafından onaylandığı için, Anıtlar Kurulu tarafından onay gördüğü için biz bu iki konağı tek konak haline getireceğiz. Düzenini bozmadan, altta işletme geçişi yapılacak, merdiven geçişi yapılacak. İki konağı tek konak olarak nasipse bizim plandaki projemizdeki hayata geçirme şeklimiz bu şekilde olacak. Konaklarımız yüzde 90 ahşap yapı olduğu için burasını bir ciğerci işletmesi yapma imkanımız yok. Böyle bir konakta bunu yapamayız yakarız ortalığı. Çünkü ahşap olduğu için en ufacık bir yüksek ateşte koruma şansı çok zor olur. Biz de tabii aslına uygun restore edeceğimiz için Osmanlı odaları gibi düşünerek 11 oda hizmete sokmayı düşünüyoruz burayı, butik otel gibi düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Edirneli yatırımcıları bu tarz turizm yatırımları yapmaları yönünde çağrıda bulunan Doğan, “Zaten Edirne’miz takdir edersiniz ki Osmanlı’ya 90 sene başkentlik yapmış bir şehir olarak görünüyor. Turizme katkısı olacağına kesinlikle inanıyorum. Ciddi derecede bu konularda yatırımlarımız var. Edirne’nin müzesi var, saraylarımız var, konaklarımız var. Neden bir Safranbolu olmasın ki burası? Neden bir Eskişehir olmasın burası yani? Safranbolu evleri Edirne evlerinden çok mu matah yani? Ama projeye girdiği zaman bence insanların sırf Kaleiçi evrelerinde bir gecelik konaklama yapmak için bile gelebileceklerini düşünüyorum. Oradaki bütünleşmenin, işte sosyalleşmenin bence çok faydalı olacağını düşünüyorum Edirne’ye. Yani bu konuda bütün yatırımcıların bence yabana atmaması lazım. Ona göre Edirne’ye destek çıkıp bu tür şeylere yatırımcı olmalarını buradan davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.