Edirne’de etkili olan aşırı kuraklık nedeniyle ayçiçeğinde verimlerin 30-40 kilogram civarında olduğunu belirten Edirneli Üretici Erdal Akgün, alım fiyatlarının hala belirlenmemiş olmasına tepki gösterdi. “Açıklanmayan her fiyat, üreten insanların aleyhinedir” diyen Akgün, fiyatın 25 liradan aşağı olmaması gerektiğini ifade etti.
Edirneli Üretici Erdal Akgün, hasat başlamasına rağmen ayçiçeği fiyatlarının açıklanmamasına tepki gösterdi. Aşırı kuraklık nedeniyle ancak 30-40 kilogram verim alınabildiğinin altını çizen Akgün, fiyatın açıklanmamasının da üreten insanların aleyhine bir durum oluşturduğunu ifade etti.
Akgün, “Açıklanmayan her fiyat, üreten insanların aleyhinedir. Herhalde piyasanın oluşması bekleniyor ama 30-40 kilogram ayçiçeği hasadı yapıldığı bir dönemde fiyatın belli olması gerektiğine inanıyoruz. Bunu daha önceleri Trakya Birlik açıklıyordu, daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığı yapmaya başladı. Bir bekleyiş içerisindeyiz. Piyasanın oluşması bekleniyorsa, fiyat yukarı çıkarsa olumlu bir şekilde karşılanır ama çıkmazsa da çiftçinin aleyhine olur. Artık tehlike çanları çalıyor demiyoruz; çanlar bile patladı gitti. Çok zor durumdayız. Verim yok. 300 kilograma kadar ayçiçeği sapı yaptığımız zamanlar oldu. Yani bizim büyüklerimizin de söylediği gibi; bizi verim kurtarır. Şimdi ne verim ne de fiyat var.” dedi.
Akgün, çiftçilerin ayçiçeğindeki fiyat beklentisinin ise 25 TL civarında olduğunu belirtti.
Akgün, “Ayçiçeğinin maliyeti 23-24 liralarda. Bize ne para verseler, artık hiç kıymeti yok. Dediğim gibi 30-40 kilogram ayçiçeği biçiyorsak eğer, 100 liralık fiyat verse ne olacak. İş bu yönüyle de kötü. Kuraklıkla ilgili yaklaşık 2-3 aydır Edirne’mizin ve Trakya’mızın her tarafında müthiş bir haykırış var. Ama atılmış hiçbir adımın olmaması bizleri derinden üzüyor. Bir şeyler yapılmalı, ama biz bunu görmüyoruz. Hiçbir şey yapılmasa, sadece çiftçinin borçları faizsiz ertelenmiş olsa inanın bütün çiftçi kardeşlerimiz ‘Allah razı olsun’ der. Tarımla ilgili örgütlerden de ne olacağına dair bir açıklama yok. Artık devleti idare eden insanlar şimdiden çıkıp bir şeyler söylemeli. Borçların ertelenmesi, eğer faizli bir şekilde olursa hiçbir işe yaramayacağı kanaatindeyim. Hiç yapmasınlar, kimisi kalan 1-2 ineğini satacaktır, kimisi tarlasını satarak borcunu ödemeye çalışacaktır. Fiyat bir an önce açıklansın, belli olsun. Biz de kendimize ona göre bir yön çizelim. 25 liradan aşağı olmaması lazım. Olduğu zaman bu kuraklığın yanına bir kuraklık daha eklenir.” şeklinde konuştu.
Üreticilerin bu yıl çok zor günlerden geçtiklerini belirten Akgün, “Devlet desteklemezse önümüzdeki yıl üreticilerin yarısı ekim yapamaz.” ifadelerini kullandı.
Akgün, “Devlet desteklemezse, Edirne’nin yüzde 40-50’si ne buğday ekimi yapabilir ne de ayçiçeği ekimi yapabilir. Sosyal devlet devreye girmeli. Biz bunları daha önce çok gördük. DYP ve SHP hükümeti döneminde orak başlamıştı, Tarım İl Müdürlüğümüz biçerdöverlerden buğday numunesi almaya başlamıştı. Yapılan laboratuvar tahlillerinde Edirne’mizde ekilmiş olan buğdayların tohumluk vasfı taşımadığını, tanelerin çok zayıf olduğunu, bundan 1 yıl sonra şartlar uygun olsa da yüksek verim elde etmenin mümkün olmadığını söylediler. Muhtarlıklar vasıtasıyla müracaatını yapan her çiftçimize, Devlet Üretme Çiftliği’nden gelen tohumluk buğdaylarla resmen bayram yaptırmışlardı. İşte rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; ‘Hükümeti ayrı tutmak lazım, devleti ayrı tutmak lazım.’ Biz bunu devletimizden istiyoruz. Biz, devlet gibi davranan iktidar istiyoruz.” dedi.