İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, market fiyatlarındaki artışın temel sebebinin, uygulanan yanlış tarım politikalarından kaynaklı olduğu söyledi. Çakırlar, Türkiye’nin tarımsal girdilerde dışa bağımlı olduğunu belirterek, “Gıdanın hammaddesi olan tarım ürünlerindeki girdi maliyetlerini düşürecek adımlar atılmazsa, etiket fiyatlarının artışına bir çare olamazsınız.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar TBMM’de yaptığı konuşmada, market fiyatlarındaki artışlara dikkat çekti. Çakırlar, fiyat artışlarının en büyük sebebinin, Türkiye’nin tarımsal girdilerde dışa bağımlı olmasından kaynaklandığını belirtti.
Orhan Çakırlar, “Yaşanan ekonomik krizin sonucunda ülkemizde alım gücünün eksikliği her alanda büyük ölçüde hissedilmektedir. Özellikle vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşıladığı gıda sektöründeyaşanan fiyat artışlarının her geçen gün yükselmesi milleti canından bezdirmiştir. İktidar da bu yaşanan fiyat artışlarına bir türlü çözüm bulamamakta olduğu gibi ortada fiyatların artması için bir neden olmadığını bu artışların zincir marketler tarafından yapıldığını belirterek sorumluluğu zincir marketlere yıkmaya çalışmaktadır. Hükümet marketlerle uğraşmaya devam ederken gıda enflasyonu Türkiye İstatistik Kurumuna göre 3 haneli rakamları aşarak yıllık %102,55’e ulaştı. Tarımsal üretim yılın ilk yarısında %3 azalırken tarımsal girdi fiyatlarındaki artış tam %112 Aynı dönemde tarımsal destekler ise sadece %63 arttı. Tarımsal amaçlı transferlerin bütçe içindeki payı 2006’da %3,15 iken 2022’de %1,44’e düştü. Öncelikle bir düşünelim, gıda fiyatları neden artıyor? Gerçekten marketlerin fiyat artışlarında etkisi var mı? Bu soruları sorunca aklımıza Tarım Kredi Kooperatifleri geliyor. Madem zincir marketler olağanüstü fiyat artışları gerçekleştiriyor, o zaman vatandaşımız alışverişini Tarım Kredi Kooperatiflerinden yapsın. Ama Tarım Kredi Kooperatiflerindeki fiyatlara da baktığımızda arada maalesef gözle görülecek bir değişikliğin olmadığını görüyoruz. Yine bir seçim öncesi bu duruma benzer tanzim satış mağazaları ve çadırları kurulmuştu, üreticiden alınan ürünler doğrudan tüketiciye sunulacak, fiyatlar düşürülecekti. Fakat ne oldu maalesef bu da soruna çözüm olmadı ve çadırlar kurulduğu yerden sökülerek rafa kaldırılmıştı. Demek ki, sorunun ana kaynağı zincir marketlerin fiyat artışları değil, sorunun ana kaynağı Türkiye’nin tarımsal girdilerde dışa bağımlı olması ve yıllardır uygulanan yanlış tarım politikalarıdır. Hükümet sorunu etiketlerde arayacağına sorunun başı olan tarlada araması gerekmektedir. Zincir marketlere yapılacak olan baskılarla, suçlamalarla veya faydasız önlemlerle ne fiyatların artışını durdurabilirsiniz ne de vatandaşın alım gücünü yükseltebilirsiniz. Fiyat artışlarında zincir marketlerin hiçbir suçu yok demiyoruz, ama bunların önünü açan mahalle bakkalının, pazarcının ve yerel üreticinin önünü kesende bu iktidardı, şimdi hiç kimse sorumluluğu başkasına yıkarak kendini aklamaya kalkmasın. Gıdanın hammaddesi olan tarım ürünlerindeki girdi maliyetlerini düşürecek adımlar atılmazsa etiket fiyatlarının artışına bir çare olamazsınız. Öncelikle tarımsal faaliyet için kullanılan mazot, ilaç, gübre, elektrik ve su gibi girdi maliyetlerine önemli ölçüde deva olunarak üreticimizin sübvanse edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple alınması gereken önlemler halen daha görmezden gelindiği taktirde tarımsal üretim düşüşe geçer, fiyatlar yükselişe. Kısacası tarla sebep etiket fiyatları sonuçtur. Çünkü girdi diye tabir ettiğimiz bu ürünlerin çoğunda dışa bağımlı bir ülkeyiz, tarımın yanında hayvancılık yapan besicilerimiz içinde, temel girdi maddesi yemdir. Ülkemiz yem hammaddelerinde yüksek oranda dışa bağımlıdır. Bu sebeple artan döviz kuru neticesinde fiyatları kontrol etmek, yatay bir çizgiye çekmek oldukça zor görülmektedir. Sadece son 1 yılda gübredeki fiyat artışı yüzde 192,52 olurken yapılan indirim yüzde 13, hayvan yemindeki fiyat artışı ise yüzde 140,86 olarak gerçekleşirken yapılan indirim sadece yüzde 5’tir. Sorun belli çözüm belli az kaldı.” ifadelerine yer verdi.