İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar TBMM’de yaptığı konuşmasında, vatandaşın geliri ile genel harcamaları arasındaki makasın her geçen gün daha da açıldığını belirterek; düzenlenen yapılandırma uygulamalarının alt gelir gruplarını destekleyecek şekilde, bazı dolaylı vergilerin oranları üzerinden indirim uygulanarak yapılmasının daha adil bir vergi sistemini oluşturacağını ifade etti.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada alım gücünün azalışına dikkat çekerek; düzenlenen yapılandırma uygulamalarının alt gelir gruplarını destekleyecek şekilde, bazı dolaylı vergilerin oranları üzerinden indirim uygulanarak yapılmasının daha adil bir vergi sistemini oluşturacağını ifade etti. Bu kapsamda gençlere seslenen Çakırlar, “Merak etmeyin sizleri dinleyen, sizleri anlayan, fikirlerinize önem veren, ayrıştırmayan, görmezden gelmeyen, sorunlarınızı bildiği kadar çözümleri için somut adımlar atacak olan kadrolarımızla birlikte az kaldı geliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Çakırlar “Vergi indirimi alt gelir gruplarını destekleyecek şekilde bazı dolaylı vergilerin oranları üzerinden indirim uygulanarak yapılması daha adil bir vergi sistemini oluşturacaktır.
Bu şekilde düzenlenen yapılandırma uygulamaları toplumumuzda zamanında borçlarını, vergilerini daha doğrusu yükümlülüklerini bilip yerine getiren vatandaşlarımızın cezalandırılıyor algısını oluşturmaktadır. Ödeme gücü olmasına rağmen ödememeyi alışkanlık haline getiren vatandaşlarımızı ise adeta ödüllendirmektedir. Ülkemizde vatandaşımızın geçimi ortada, vatandaşın geliri ile genel harcamaları arasındaki makas her geçen gün açılmaktadır. Alım gücü o kadar azaldı ki, vatandaşımızın temel gıda ürünlerine ulaşımı gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Ülkemizin tedavüldeki en büyük kağıt parası olan 200 lira günlük temel gıda anlamında maalesef hiç bir şey ifade etmiyor. Vatandaşımız eskiden maaşı ile evinin kirasını, faturalarını ödeyebilirken bugün maaşlar ev kiralarının altında ezilmektedir.
Gençler ülkemizde yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz en değerli hazinelerimizdir.
Fakat ülkemizin gençleri kendilerini yarınların hazinesi olarak değil her geçen gün ailelerine bir yük olarak görüyorlar. 16-25 yaş arasında olan gençlerimiz hayatlarının en güzel dönemlerinde hayatın bütün zorluklarını yaşamak zorunda kalıyorlar. Gençlerimiz alanlarında ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, başarının önemli olmadığını bu yaşlarda öğrenmeye başlıyorlar.
Mülakatlarda torpilin ne olduğunu onlar daha iyi görüyor ve yaşıyorlar.
Yaptıkları başardıkları hiçbir işte takdir görmüyorlar. Fikirleri, düşünceleri veya konuşmalarına saygı gösterilmiyor. Bazen ötekileştiriyorlar, bazen dışlanıyorlar. Bu sebeple ülkemizde yaşamaktan ziyade, saygı görecekleri, fikirlerine değer veren maalesef daha da önemlisi ekonomik anlamda bağımsızlıklarını yaşayacakları başka topraklara göç etmek istiyorlar. Gençlerimize diyoruz ki; merak etmeyin sizleri dinleyen, sizleri anlayan, fikirlerinize önem veren, ayrıştırmayan, görmezden gelmeyen, sorunlarınızı bildiği kadar çözümleri için somut adımlar atacak olan kadrolarımızla birlikte Az Kaldı geliyoruz. Ülkemin bütün vatandaşlarına sesleniyoruz; 14 Mayıs’ta bunlara öyle bir çakalım ki diyen kutuplaştırıcı ve saldırgan zihniyet gidecek birleştirici barışçıl ve liyakat esaslı ortam tekrar tesis edilecek.” dedi.