Kahramanmaraş merkezli depremlerde 7 üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu, ‘Dayanışma Konserleri’nin ilkini Edirne’de gerçekleştirdi. Konserde acı, hüzün ve umut bir arada yaşandı.
Medeniyetler arasında köprü oluşturmak ve Hatay’ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 2007’de farklı din ve mezheplere mensup sanatçılarla kurulan; 2012 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen ve 2019-2020’de Kültür Bakanlığı Özel Ödülü alan Antakya Medeniyetler Korosu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 7 üyesini kaybetmişti.
Depremde yıkılan şehirlerde yaraların sarılması adına Türkiye genelinde konserlere başlayan koro, ‘Birlikte Daha Güçlü’ sloganıyla ilk konserini Edirne’de verdi. Kahramanmaraş Depremlerinde hayatını kaybeden koro üyeleri Mehmet Özdemir, Gizem Dönmez, Hakan Samsunlu, Pınar Aksoy, Fatma Çevik, Müge Mimaroğlu, Ahmet Fehmi Ayaz ve yaşamını yitiren tüm deprem şehitleri anısına şarkılar seslendiren Koro, duygu dolu anlar yaşattı.
Konserde, depremin olduğu 04.17 saati sahneye yansıtıldı, depremde yaşanan acıları anlatan slayt gösterisinde ise izleyenler, gözyaşlarını tutamadı.
Depremlerde yaşamını yitiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sporcuları, Melekler Takımı için ise Mağusa Limanı şarkısı seslendirildi. Şarkı sırasında depremde hayatını kaybeden sporcuların isimleri ve fotoğrafları perdeye yansıtıldı. Konserde acı, hüzün ve umut adeta bir arada yaşandı. Konseri izleyenler Antakya Medeniyetler Korosu’nu ayakta alkışladı.
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Irmak, yaptığı açıklamada deprem yaralarının el birliği ile sarılacağını söyledi.
Edirne Belediye Başkanı Gürkan da, 6 Şubat sabahından itibaren Edirne’nin yaraları sarmak için adeta seferber olduğunu belirtti.
Gürkan, “Kahramanmaraş depremi sadece Türkiye değil, dünya için de bir kırılma noktasıdır. Deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmek zorunda kaldık. O sabah saat 7.30 da Sayın Valim ile buluştuk. 8.30’da Edirne Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi yola çıktı. Ve yine o gün yaptığımız çağrıya Edirnelilerden adeta bir yağmur gibi yardımlar gelmeye başladı. Bu binanın giriş katında çok kısa sürede yaklaşık bin gönüllü toplandı. Bir tarafta gelen yardımları alanlar, bir yanda gelen yardımları tasnif edenler, bir tarafta kolileyenler, bir tarafta deprem bölgesine göndermek için araç temin edenler vardı. Tüm Edirne 7’den 70’e deprem bölgesine yardım için seferber oldu” ifadelerine yer verdi.
Gürkan, depremde hayatını kaybeden tüm canları bir kez daha minnetle anarak, “Dünya tarihinin gördüğünün en büyük depremlerden birini yaşadık. Temennimiz bunların tekrar etmemesi ama tekrar etme olasılığına karşı da tüm tedbirleri almak hepimizin asli görevidir ” dedi.
Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık da, depremler sonrası oluşan birlik ve beraberliğe dikkat çekti.
Konserin ilgiyle izlendiğini söyleyen Vali Kırbıyık, depremlerde hayatını kaybeden başta koro üyeleri olmak üzere tüm vatandaşlara bir kez daha Allah’tan rahmet diledi. Depremlerin ardından Hatay’a giden Vali Kırbıyık, zaman zaman orada yaşananları hatırlayarak konseri dinlerken duygu dolu anlar yaşadı. Deprem bölgesinde görev yaptığı süreçte yaşadıklarını paylaşan Vali Kırbıyık, “Elbistan’a yüzlerce kez girmiş çıkmış bir insandım. Ama Elbistan’ın yollarını bulmakta ve ilerlemekte çok zorlandım. Bir depremin, bir yıkımın, bir şehirde nasıl bir etki uyandırdığını orada gördüğümü düşünüyorum. Depremin 7. günü itibari ile Hatay’a geçtim. Yaklaşık 10 haftada bu görevimizi orada icra ettik. Antakya’yı gördüğüm zaman aklımdan geçen ilk cümle şu oldu. ‘Bu dünya neden dönüyor?’ Çünkü bize anlatılan kıyamet aslında gözümüzün önündeydi. Tüm sonuçlarıyla hep birlikte görebiliyorduk. Ama dünya dönmeye devam ediyordu. Böyle bir yıkım, böyle bir acı belki en kötü senaryoların bile çok üstünde bir senaryo ile karşı karşıya kalmıştık” dedi.
Birlik ve beraberlik içerisinde dayanışmanın sürekliliğinin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Vali Kırbıyık, depremden sonra kentte yardım seferberliği başlatıldığını belirterek Edirnelilere teşekkür etti.
“Böyle bir yıkım başka bir ülkede olsaydı o depremin altından o millet, ne o devlet kalkabilirdi” diyen Vali Kırbıyık, “Allah’a şükürler olsun biz gerçekten büyük bir milletiz. Gerçekten büyük bir devletiz. Bugüne kadar çok şeyler yapıldı. Bundan sonra da inşallah bu birlik ve beraberlik içinde elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Hatay için diyor ki, ‘Hatay benim şahsi meselemdir’. Depremin diğer bölgeleri de böyle. Ama bundan sonra Hatay, Vanlının da Diyarbakırlının da Kayserilinin de İzmirlinin de en çok da Edirnelilerin şahsi meselesidir. Hatay tamamen ayağa kalkana kadar hiçbirimizin rahat ve huzur içinde olmayacağını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
